Çarşamba, Şubat 20

1.GİRİŞ
Yaşamlarımıza entegre olmaya başlayan bilgisayar ve iletişim teknolojileri bizleri kendimizden ve toplumdan uzaklaşmış bireyler toplumu haline getirmektedir. Acaba aynı kavramlar üzerinde düşünerek bu durumu, yeni bir etkili, efektif ve çekici bir sosyal çevre oluşturmaya evirebilir miyiz?
Şu an dünyada üç boyutlu, sanal, sürekli büyüyen ve şekillenen bir ağ bulunmaktadır. Bu ağın her katılımcısı, sörfçüsü, kullanıcısı bu sınırsız ortamda kaybolmaktadır. Aynı zamanda sanal olarak sosyal bir arayış içerisindedir. Bu da internetin altyapısı, üzerinden bulunan uygulamalar, kavramların nasıl bir araya getirildiği ve sonucunda nasıl bir beklentiyi karşıladığı ile ilgilidir. Internet sayesinde kullanıcılar birbirlerini kendi odalarında, evlerinde, sınıflarında, ofislerinde, sanal bir ortamda ziyaret edebilmektedir. Bu ziyaretin amacı politika, eylem, özel konular, buluşmak, sohbet etmek veya sadece eğlenmek için olabilir. Bu da Internet’in sosyal ve duygusal bir gereksinim olduğunu ve sosyal ağlar oluşturulması gerekliliğini destekleyen bir argümandır.
Internet’in fiziksel altyapısı üzerinde uygulama geliştirirken, olanaklar yaratmakla beraber bir takım kurallara uymamızı da beraberinden getiriyor. Talk, msn, irc gibi programlar anlık bir iletişim sağlarken, e-posta, haberler ve Gopher ise bize zaman ötelemeli iletişim imkanı sunuyor.
Bizlerin haberleşme ihtiyaçlarımız ve mevcut teknolojiler (telefon, faks, basılı medya, TV, radyo) Internet üzerinde tamamlayıcı ve karşılayıcı taraflarını bulmaktadır. Başka bir deyişle gerçek dünya yansımasını sanal dünyada bulmaktadır. İçinde bulunduğumuz şu an sanal mimarinin patlama fazıdır. Özellikle bağlantı tabanlı ve daha genel olarak yüzey tabanlı yazılım ve uygulamalarına bakarsak çok hızlı büyüyen küresel bir şehrin tam ortasında gibi hissetmemize sebep olmaktadır. Burada aynı zamanda gerçek dünyanın ana yansımalarını da keşfetme olanağını bulabiliriz.
Mevcut iletişim teknolojilerine zıt olarak, kendi bireysel yaşam uzayımızı burada oluşturabiliriz. Sanal bir hayat yaşayabilir, ortamı oturulabilir hale getirebiliriz. Ama bu noktada bazı sorular kafamıza takılabilir; bizim sanal yaşam deneyimlerimiz normal hayatımızla nasıl bir etkileşime girecek ya da sanal ve gerçek dünya arasında belirgin bir ayrıt var mıdır? Sanal geçmişe sahip bir insanla, sahip olmayan arasında gelecekte nasıl bir iletişim sağlanacak? Internet’teki haberleşme yapıları, ortama bağımlı kavramsal yapılar, sanal sosyal alışkanlıklarımızı nasıl etkileyecek? Baştan beri sanatçılar video teknolojisini kendilerini yansıtmak amacıyla kullanmışlardır. Acaba bu işlemler Internet’de de kendini bulabilecek mi? Tüm dünyadaki yapısal ve kültürel farklılıkları düşünürsek Internet sayesinde ekonomik olarak güçlü ve zayıf bölgeler arasındaki fark kapanabilir mi?



2.Bir Sosyal Paradigma Olarak Internet
Internet’in gittikçe büyüyen popülerliği ve ağ tabanlı iletişimin sık kullanılması en yeni sosyal fenomendir. İş yapma yöntemlerindeki etkisi görülebilir değişimin olmasının arkasında Internet, topluluk yapıları, ve kişisel etkileşimler için iletişim yönteminde hatırı sayılır bir ilerleme gösteriyor. [14] Bu değişim ilerleyen yıllarda dil ve iletişim üzerinde derin ve kalıcı etki bırakacaktır.
Internet’in iletişimde yeni seçenekler açması, iletişimin sosyal ilişkilerimiz nasıl şekillendirmesi üzerindeki anlayışımızı zorluyor. Dünya çapındaki ağı saran yenilikler ve yarattığı heyecana karşın, en vurucu uygulama halen kişiler arası iletişim. Elektronik posta kullanımı ise ağın kullanımından daha popular, daha istikrarlı ve internetin tümünde daha büyük ve kalıcı olarak kullanılıyor. Bunun bir nedeni, e-posta’nın gelişen diyalog ve ilişkilere destek olmasıdır.
İnsanlar Internet’i nasıl kullanıyor ve kaç farklı bireysel farklılık bu kullanımda rol oynuyor? Zamanla Internet üzerindeki en önemli değişim kulanım amaçlarımız, çevreleyen kurallar üzerine şekillendi. Internet bugün 1996’nın internet değil ve gelecekte ki de bugünün Internet’i olmayacak. Örnek olarak, elektronik postanın doğası daha çok aile üyesi ve arkadaşın hatta olması ve daha çok istenilmeyen reklam postasının gelmesi şeklinde değişti. Bu değişikliklerin yer kazanmasıyla insanlar daha farklı yollarla bu teknolojiyi kullanmaya başlayacaklar ve bu teknolojinin sosyal patlaması yeniden değişmiş hale gelecekti.
“Internet’i insanlar ne kadar çok kullanırsa, gerçek insanlarla o kadar az zaman harcanır” diyor Berlin Serbest Üniversitesinden Profesör Lutz Erbring ile bu konularda uzun süredir birlikte araştırma yapan Stanford Üniversitesinden Profesör Norman Nie. Ve ekliyor;”Bu çok yeni bir trend ve gerçekten çok dikkatle incelemeliyiz”.”Ayrıca net de harcanan zaman sadece basit istatistiklerle değil insanların kaç yıldır bağlı olduklarıyla da ilişkilendirilmelidir”.
Sosyal Ağlarda, ilişkiler canlandırmaya dayalıdır. İlişkiler, iletişimde sosyal kaynakların paylaşımıyla gelişmekte veyahut zayıflamaktadır . Coğrafi uzaklıklar bu canlandırmayı etkilese de telekomünikasyon teknolojileri (telefon, e-posta, anlık mesaj) uzun mesafeler arasında ilişkiler kurmakta artarak yaygınlaşıyor.
Alışkanlıklarımız Internet kullanımının artması ile açık olarak değişiyor, çok büyük miktarda veri paylaşıyoruz ama aynı zamanda günden güne yalnızlaşarak çok büyük bir problem de ediniyoruz. Herhangi bir sebepten dolayı evi terk etmemiz gerekmiyor. Sadece ekranın başında oturarak, yemek sipariş edebilir, filmler izleyebilir, müzik dinleyebilir ve arkadaşlarımızla görsel olarak “chat” yapabiliriz. Amerikan Ulusal Bilim Kurumunun “Ev Ağı“ projesinde kanıtlandığına göre; Internet çoğu insan için pozitif veya negatif sosyal sonuçlar doğurabilir.[9]
İnternetin giderek daha fazla kullanılması kullanıcıların sosyal ilişkilerinin zayıflaması, aile içindeki iletişimin azalması ve ergenler için toplumsal desteğin düşmesi ile bağlantılıdır.
İnternetin giderek daha fazla kullanılması insanların yalnızlaşması ve depresyon belirtilerindeki artışla alakalıdır.
Bu düşüşler özellikle internete girilen ilk yıllarda fazladır fakat zaman içinde internet hizmetlerinin gelişmesiyle daha da düşebilir veya tersine dönebilir.
Fakat, internetin etkileri onun belli şekillerde kullanılmasına bağlıdır. Pek çok anket araştırması sonucunda, internetin şu tür kullanımları sürekli olarak ortaya çıkmıştır;
Arkadaş ve aileyle iletişim amacıyla
Az çok bilinen ama samimi olunmayan tanıdıklarla iletişim kurmak ve yeni insanlarla tanışmak ve amacıyla
Eğlence
İş, okul hakkında haber almak veya gündemi takip etmek
Ticari işlemler
İnsanlar sadece sınırlı sayıda kişisel ilişki kurarlar. Araştırmacıların tahminlerine göre, insanlar karakteristik olarak görüştükleri ve bir şekilde bağlantı kurdukları (iletişim araçları, medya, arkadaşlık vasıtasıyla tanıştıkları) aşağı yukarı 1000 kişi içerisinden on-yirmi tanesiyle önemli ilişki içerisindedirler. [4]
Teknoloji kendi başına görünmez bir olgudur ve dikkatlice insan faaliyetlerine adapte edilebilir ve biz böylece bu yapay dünyada dolaylı olarak varolabiliriz. Her istediğimiz hayal edilebilir,buna göre çevreyi yaratabilir ve içerisinde tamamen yeni perspektifler ve yetenekler tecrübe edebiliriz. Sanal bir dünya bilgi verici, kullanışlı ve eğlenceli bir ortam yaratabilir.
Örnek olarak, lokalize edilmiş video bilgisayar grafikleri ve sesleri ile kendimize bir siberuzay yaratabilir ve içine girebiliriz. Bu interaktif ortamlar şu an bağımsız olarak koşuyorlar ama hedef bunları bağlı bir siberuzay matriks ağında bağlamaktır. Bilgisayar tabanlı mevcut iletişim matriksini metin ve 2 boyutlu grafiklerle etkileşime sokabiliriz. 3 boyutlu grafiğin yapabildiklerini de eklediğimizde ise bilgi yoğunluğunu artıracak ve gördüğümüzü daha net anlamamızı sağlayacaktır.Çok duyargalı etkileşim eklentileri yeni anlayış katmanları ekleyecek ve deneyimimize yeni anlamlar katacaktır.
Anlık mesajlaşma programları, gençliğe hem arkadaşlarıyla bire bir özel görüşme imkanı hem de yüz yüze diğer arkadaşlarıyla vakit geçirip bir grubun parçası olma imkanını sunmaktadır. Anlık mesajlaşma gençlerin gelişimindeki iki büyük ihtiyacı karşılamaktadır – kişisel ilişkilerin sürdürülmesi ve bir gruba ait olma.
Günlük hayatımızda kullandığımız medya araçları, mobil telefon, internet ve her türlü internet haberleşme servisleri, hayatlarımıza hızlı bir şekilde entegre olmakta ve bu duruma yabancılaşmamız için gerekli zamanı tanımamaktadır. Çoklu mesajlaşma, chat, güncellenmiş uydu resimleri sağlayan servisler, videolar, görsel sanatlar, araştırmaların paylaşılması gibi günlük hayatımızın vazgeçilmez olan uygulamalar veri paylaşımını inanılmaz bir hızla genişletmektedir. Diğer taraftan da, duygularımız kendilerine sanal dünyada geniş bir yer bulmaktadır.
Bu projenin amacı, sanal bilgi transferini gerçek hayat deneyimlerine dönüştürerek insanların birbirleriyle eğlenceli ilişkiler kurmasını sağlamaktır. Amerika ‘da, anlık mesajlaşma programları insanların Internet’te bunun için büyük zaman harcadıklarını kanıtlamıştır.[8] Diğer bir deyişle, bu projenin avantajı gerçeklenmiştir.
Internet’in fiziksel yapısı, kendisi için geliştirilen yazılım olasılıklarını yaratmıştır. Irc ve MSN gibi programlar, e-mail ile karşılaştırıldığında anlık haberleşme aracı olarak kabul edilebilir. Haberleşme gereksinimlerimiz ve var olan haberleşme teknolojileri(telefon, faks, yazılı medya, TV, radyo...) internetin sanal dünyasında karşılıklarını bulmuştur. Kısaca gerçek dünya kendi yansımasını sanal dünyada bulmuştur.
Burada, bizler aynı zamanda kendi hayatlarımızın yansımalarını keşfetmekteyiz. Var olan iletişim araçlarına karşın, kendimize ait olan yasam alanlarını bu çevrede yaratabiliriz. Bu sanal dünyada yasayabiliriz. Sanal dünyadaki deneyimlerimiz gerçek dünyadaki yaşamımızı nasıl etkileyecek? Biri sanal özellikleri hayatına adapte edecek ve fiziksel bir ortama bağlı olmadan kendisine göre özel olan deneyimler yasayacak. Ben fiziksel olarak gerçeklikte varım fakat sanal dünyada yaşatılabilecek bir ilişkim var. Orada yaşayabilir, inanabilir ve gerçekliğini hissedebilirim.
Duck’ın karşılaştırmasında, arkadaşlık ilişkileri düzenli efor yatırımı gerektirir; aksi halde normal merkezcil güçler arkadaşlık ilişkisinin bitmesine neden olur.Bu görüşe göre, insanlar özel ilişkilerini düzenli paylaşımlar ve sosyal destek sayesinde canlı tutarlar. [5] Fiziksel yakınlık kişisel ilişkilerin kurulmasında ve ilerletilmesinde yardımcı olan bir faktör iken, uzaklık ise çözülmesine sebep olur. Çünkü yakınlık davranışsal ve iletişimsel maliyetleri düşürür ve frekansını arttırır. Yakınlık aynı zamanda bireyler arasındaki etkileşim çeşitlerini de zenginleştirir. Örnek olarak aralarında uzak mesafe bulunan arkadaşlar e-posta ve telefon ile sık sık haberleşse dahi bu uzaklık onların birlikte boş vakitlerini değerlendirmelerine, ortak aktiviteler paylaşmalarına ve fiziksel olarak ima edersek değişik tiplerdeki sosyal destek paylaşımına engeldir. [4]
Zaman ve psikolojik yakınlık arasındaki etkileşimler, iletişim ve yakınlık arasındaki nedensel bağın yönünü tayin etmek için en ilginç sonuçlardır. Bütün iletişim için zaman ve psikolojik yakınlık arasındaki önemsiz etkileşim cevaplayanın bir partner ile daha onceden varolan yakınlığının bir iletişimi hafifletmeyeceğini ileri sürmektedir. Zaman ve psikolojik yakınlık arasındaki etkileşimler e-posta ve anlık mesaj için önemsizdir ve cevaplayanın bir partner ile daha önceden varolan yakınlığı bir bilgisayar aracılı iletişimi hafifletmeyeceğini öngörür. Kişiler arasındaki iletişim için pozitif zaman ve psikolojik yakınlık etkileşimi önceki yakınlığın yüzyüze bir iletişimi azaltacağını ileri sürmektedir. [4].
Sosyal psikologlar, iletişim, sosyal kaynaklar ve psikolojik açıdan iyi durumda olmak arasındaki bağın süreçlerini uzun periyotlarda araştırdılar. Büyük sosyal ağlar, yakın ilişkiler, topluluk bağları, dışadönük bireysel yapı gibi sosyal kaynakları olan insanların daha çok psikolojik faaliyete daha az seviye strese ve daha büyük mutluluğa sahip olduğunu söylemektedir. [1] Bu projede internet üzerinde bir oyun üzerinden insanları sosyalleştirmek amaçlanmıştır. Katz ve Aspden (1997) internetin kamusal kullanımının ilk milli araştırmasını 1995 de yani sadece örneklerinin %8 i kullanıcılar iken yürüttüler. Katz ve Aspden internet kullanıcılarının, internet kullanıcısı olmayanlara göre aile üyeleri ile daha fazla ilişkileri olduğunu ve o yıl internet kullanıcılarının internette tanıştıkları veya konuştukları insanları da dahil ederek daha fazla yeni arkadaşları olduğunu anlattılar.
Yakında herkes bir kullanıcı olacak, Bunun anlamı topluluk ve toplumlar da bir bütün olarak büyük değişimler bekleyebileceğimizdir. İnsanlar internette ne kadar çok vakit harcarsa o kadar az insanlarla iletişim için vakit harcarlar. Çok fazla internet kullanan insanların %27 si arkadaş ve aileleriyle telefonla görüşmeye daha az vakit ayırdıklarını belirtmektedir. %15 i fiziksel olarak arkadaş ve aileleriyle daha az zaman harcadıklarını ve %13 ü ise ev dışı olaylara katılmaya daha az zaman harcadıklarını belirtmektedir. Gerçeği bir kenara bırakırsak bunun anlamı internet kullanıcılarının %85 i arkadaş ve aileleriyle daha az vakit harcadıklarını belirtmiyorlar. Asıl soru bu çalışmanın sosyal izolasyonun uygun bir tanımı olup olmadığımıdır. [13] Neden telefon, internet ve internetin eposta, tartışma grupları ya da torununuzun son çizimini görmek için web sayfasını ziyaret etmek gibi iletişim formatlarına göre sosyal iletişim daha üstün bir formu olarak dikkate alınmaktadır? Eğer birisi bu araştırmayı 100 yıl önce yürütseydi, muhakkak telefon görüşmelerinin, çay içmek için insanları ziyaret etmek gibi geleneksel sosyal ilişkilerin altını kazdığını iddia ederdi. Internet’in etkisinin değerlendirmesinde, soru internetin tamamen veya bölüm sosyal ilişki ve iletişimin bazı diğer formatlarının yerini alıp almadığı değildir. [2]


3.SONUÇ
Sonuç olarak, Internet sosyal bağlantı ve iletişim için kendi formlarını oluşturmaya başlamıştır. İnsanlar aynı zamanda normal dışarıdaki etkinliklere de katılabilir ve halen kendilerini düzenli sosyal internet ortamlarında da ifade edebilirler. Esas sorulması gereken soru şu ki bu yeni yaşam tarzı eğlenceli mi, insanların zarar görmelerine sebep olup, onları hayal kırıklığına uğratıyor mu? Ortada kesin olan bir risk var ki oda bazı insanların test odaları ve rol tabanlı oyunlar tarafından tutsak alınmasıdır. Ama problem incelemek ve çözmek için değişik tarz bir inceleme yapılmalıdır. Bu sosyal izolasyon probleminin üstesinden gelebilmek için yeni yollar denenmelidir. [2]
Yeni teknoloji ve yöntemler her zaman sorunları da beraberinde getirmiştir. Dünyada Internet erişimindeki farklılık bazı ülkelerin bu problemleri algılamalarını engellemektedir. Ama ileri ülkelerde henüz çıkması olası sorunlar için teşhis ve hatta önlem fazını biran önce kat etmek zorundadır.


4.KAYNAKLAR
1- Baumeister, R. F., & Leary, M. R. (1995). The need to belong: Desire for interpersonal attachments as a fundamental human motivation. Psikoloji Bülteni, 117, 497-529.
2- Bessière, K., Kiesler, S., Kraut, R., & Boneva, B. (2004, Aralık). Longitudinal Effects of Internet Uses on Depressive Affect: A Social Resources Approach. Carnegie Mellon Üniversitesi, Pittsburgh, PA.
3- Boneva, B., Quinn, A., Kraut, R. Kiesler, S., Cummings, J.,Shklovski, I. (baskıda). Teenage Communication in the Instant Messaging Era.In R. Kraut, M. Brynin, and S. Kiesler (Eds). Domesticating Information Technology. Oxford Üniversitesi Yayınları.
4- Cummings, J., Lee, J., & Kraut, R. E., (In press) Communication technology and friendship: The transition from high school to college. In R. Kraut, M. Brynin, and S. Kiesler (Eds). Domesticating Information Technology. Oxford Üniversitesi Yayınları.
5- Duck, S. (1998). Human relationships (3rd ed.). Thousand Oaks, CA: Sage Publications.
6- Frohlich, D., & Kraut, R., (22.2.2002). The social context of home computing: Hewlett Packard Laboratuvarları, Carnegie Mellon Üniversitesi.
7- Katz, J. E., & Aspden, P. (1997). A nation of strangers? Communications of the ACM, 40, 81-86.
8- Pew Internet Projesi Raporu (2001a). Teenage life online: The rise of the instant message generation and the Internet’s impact on friendships and family relationships. Baş yazarlar: Lenhart, A., Rainie, L., & Lewis, O. (10.6.2001) http://www.pewinternet.org.
9- Shklovski, I., Kraut, R. E. & Rainie, L., (2004). The Internet and Social Relationships: Contrasting Cross-Sectional and Longitudinal Analyses. Computer-Mediated Communication Dergisi.
10- DiPaola, Collins, A 3D Natural Emulation Design to Virtual Communities, Siggraph '99, 1999.
11- Damer, B. Avatars!: Exploring and Building Virtual Worldson the Internet. Peachpit Yayınları, Berkeley. 1998.
12- Rheingold, H. The Virtual Community: Homesteading on the Electronic Frontier. Addison-Wesley, New York. 1993.
13- Nielsen 2000 http://www.useit.com/jakob/
14- GeelHaar 1995

*Paradigma :belli bir bilimsel toplulugun butun kollarinca paylasilan tum inanc kumeleri, degerleri ve teknigi ifade eden disipliner bir matris.

0 yorum: